TC Başbakanlık arşivlerinden çalışarak elde ettiğimiz kısaca bilgiler şöyledir.
Oğuzların Bayındır boy’undan olan Akkoyunlu Türkmenleri, 13.yüzyılın sonlarında önce Azerbaycan’a sonra da Anadolu’ya gelerek çeşitli bölgelere yerleşirler. Zaman içerisinde Akkoyunlu Türkmenleri devlet olup, 1471 Otlukbeli savaşı ile Osmanlılara yenilmesi sonucu Doğu Anadolu’daki hakimiyeti zayıflamış ve Şah İsmail’in kurduğu Safevi Devletinin Doğu Anadolu’ya, İran ve Kafkasya’ya hakim olmaya başlaması üzerine Akkoyunluların bu bölgelerdeki toprakları elden gitmeye başlar. Ancak Safevilerin yaydığı ve zorladığı Şiilik akımı bazı Akkoyunlu aşiretlerinde taraftar bulmaz. Bunun sonucu Akkoyunluların bu boyları yeni fethedilen Doğu Karadeniz’deki Osmanlı topraklarına yerleşmeye başlarlarken diğer boyda kalanlar, Doğu ve Orta Anadolu bölgelerine yerleşir. Aile, buralarda genişleyerek etkin olmaya başlar.
Ailenin Of’taki bilinen varlığı ise ÇAKIRZADE İsmail Ağa ile başlar. İsmail ağa, 1800’lü yılların başında, Sıraağaç köyünde, Karadeniz bölgesinin en büyük Taş Konağını yaparak, OF’a derinden kök salar.
ÇAKIROĞLU İsmail ağanın, Birinci Eşi Rize’nin büyük ailelerinden EKŞİOĞLU ailesindendir ve 6 çocuğu olmuştur.
Bunlar sırasıyla,
Hacı Mustafa ÇAKIROĞLU, Memiş ÇAKIROĞLU, Hasan ÇAKIROĞLU, Dursun ÇAKIROĞLU, Süleyman ÇAKIROĞLU, Gençağa ÇAKIROĞLU’dur.
Yeni nesil Çakıroğlu, zamanla kendisine farklı konaklar yaparak yuvayı terk eder ve OF’un 7 köyü ve 2 yaylasına yerleşirler. Bu konakların ayakta kalanlarını Hacı Mustafa ağa, Memiş ağa, Hasan Ağa, Sürmene’de ÇAKIROĞLU Salih Kaptan konağıdır.
Osmanlı Devleti’nin kendisinden asker ve vergi toplamasını istediği, bölgenin düzenini bozanları veya kanuna aykırı davrananları yakalayıp adalete teslim etmekle görevli, Of’un Rus istilasından kurtuluşu için yaptığı organizasyonlarla Ofluyu toparlamış ve Osmanlı’nın bölgeye yerleştireceği Müslümanlara mihmandarlık yapmış, dostlarına güven veren, düşmana aman vermeyen bir aile olarak tanınmış, Ayanlığı pek çok defa uzatılmış bir ailedir.
Aradan geçen yıllar içerisinde diğer aileler gibi ÇAKIROĞLU ailesi de tüm ülkeye dağılır. Ailede yeniden birlik ve beraberlik oluşturma ihtiyacı oluştuğunda ise, bu istek kendisini dernek kuruluşu olarak gösterir ve üstün bir gayret ile oluşturulan dernekler tarihi için rekor sayılabilecek bir sayı ile tam 124 kişi aile derneğinin kuruluşu için hep birlikte 2006 tarihinde imza atar ve aile Av.Orhan Çakıroğlu başkanlığında özlemini çektiği tüm ÇAKIROĞLULARINI yeniden bir çatı altında toplayan yeni bir oluşuma kavuşur.
Sıraağaç köyünün denize nazır yüksek bir tepesinde yer alan simetrik plana sahip olan konak yaklaşık 6 yılda tamamlanmıştır.
Ana malzemesi kesme taştır. Bu taşlar, konağın bulunduğu yere 2-3 km uzaklıktaki taş ocağından getirilmiştir. Konak 23mX23m kare plan üstüne inşa edilmiştir. Denize bakan kuzey kısmı iki katlı, güneye bakan kısmı ise 3 katlıdır. Konağın pek çok yerinde son derece güzel ve nadide ahşap işçiliği mevcuttur. Doğu, Batı ve Güney tarafında olmak üzere üç giriş kapısı vardır.
Alt katında misafir ağırlama odası ve tüfeklik, zemin katta atlar için ayrı bir bölüm bulunmaktadır. Orta katlarda ise muhteşem taş işçiliği olan şömineler ve işlemeli kapıları vardır. Ayrıca üst katta birçok odası mevcuttur.
İsmail ağa konağı uzun yıllar kullanılmadığından yıpranmış ve tamir ihtiyacı doğmuştur. Aile Kültür Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde, Devlet Konukevi yapılmak üzere konağı Kültür Bakanlığına devretmiştir. Ecdat yadigarı olan konağımız, bu sayede Devletimize İlelebet hizmet etmeye devam edecektir.
1998 yılında Trabzon’da yapılan ve Trabzon Belediyesi Kültür Yayınlarından çıkan Trabzon Tarihi Sempozyumu bildiri (II. Baskı) kitabında Prof. Dr. Haşim Karpuz şöyle diyor “Önemli şahsiyetlerin evleri, bu evlerin mimari ve tezyini özelliklerinin dikkat çekici yönleri vardır. 19.yüzyıla tarihlenen Trabzon Ayan’larına ait konakları hala görüp incelememiz mümkündür. Trabzon’da Kalcıoğlu, Rize’de Tuzcuoğlu, Of’ta ÇAKIROĞLU, Sürmene’de Memiş ağa konakları buna örnek teşkil eder.”
Her yeni nesil Çakıroğlu zamanla kendisine farklı konaklar yaparak yuvayı terkeder ve OF’un 7 köyü ve 2 yaylasına yerleşirler.
Bu konakların ayakta kalanlarını Hacı Mustafa ağa, Memiş ağa, Hasan Ağa, Sürmene’de ÇAKIROĞLU Salih Kaptan konağıdır.
